KATILIM ÖNCESİ YARDIM ARACI (INSTRUMENT FOR PRE-ACCESSION ASSISTANCE- IPA) NEDİR?
Avrupa Birliği (AB) tarafından, AB üyeliğine hazırlık sürecindeki ülkelere, üyeliğe yönelik yapacakları politik, kurumsal, sosyal ve ekonomik reformlara destek vermek ve Birlik standartlarına erişebilmelerine yardımcı olmak üzere katılım öncesi fonlar aracılığıyla yardım sağlanmaktadır. Başlangıçta farklı Birlik programları ve mali araçlar aracılığıyla sunulan bu fonlar, 2007 yılında, Katılım Öncesi Yardım Aracı (Instrument for Pre-Accession Assistance – IPA) olarak adlandırılan tek bir araç ve yasal çerçeve altında toplanmıştır. Bu tarihten itibaren IPA, aday ve potansiyel aday ülkelerin Birlik standartlarına erişebilmelerine yardımcı olmak üzere başvurulan temel mali ve teknik yardım aracı haline gelmiştir. Bu çerçevede IPA ile AB üyeliğine hazırlık sürecindeki ülkelerin mevzuat ve standartlarının AB mevzuat ve standartlarıyla uyumlaştırılması, hazırlık sürecindeki ülke kurumlarının katılım sürecinde bu uyumlaştırma çalışmalarını gerçekleştirmesi ve reformları uygulamaya yönelik kapasitelerinin geliştirilmesi ve nihayet AB üyeliğiyle birlikte gelen hak ve yükümlülüklere hazırlanmaları amaçlarına hizmet edilmektedir.
Türkiye, Avrupa Birliği üyeliğini hedefleyen ülkeler arasında AB desteğinin en büyük yararlanıcısıdır.
IPA fonları Avrupa Birliği bütçe dönemine uygun olarak 7 yıllık dönemleri kapsayacak şekilde planlanmaktadır. Bu çerçevede ilk IPA uygulaması olan IPA I, Avrupa Birliği’nin 2007-2013 yılllarını kapsayan bütçe döneminde uygulanmıştır. IPA I uygulama dönemini takip eden 2014-2020 dönemi için, IPA I uygulama döneminde elde edilen deneyim ve çıktılar dikkate alınarak, stratejik bakış açısının ön plana çıktığı IPA II dönemi tasarlanmıştır.
1999 yılındaki Helsinki Zirvesi’nin ardından aday ülke konumuna gelen Türkiye, 2002 yılından bu yana Birlik’e katılıma yönelik AB fonlarından yararlanmaktadır. AB üyeliğine hazırlık sürecindeki ülkelere bu bağlamda yapılan toplam tahsisattan, IPA I döneminde %48,2, IPA II Döneminde ise %25 düzeyinde pay alarak, en yüksek fayda sağlayan ülke olma niteliğini kazanan Türkiye, 2002 yılından 2020 yılına kadar toplam 9,2 milyar avro fon kaynağından yararlanmıştır. Bu fon kaynağı ile AB üyeliğine hazırlanma sürecinde Türkiye’nin idari ve kurumsal kapasitesine katkı sağlayan yaklaşık 900 proje hayata geçirilmiştir.
IPA, aday ve potansiyel aday ülkelere proje temelli hibe destekler sağlamaya devam ediyor.
2021-2027 yıllarında uygulanacak IPA III döneminin toplam bütçesi 14,2 milyar avro olarak belirlenmiştir. Bu bütçeden tüm yararlanıcı ülkeler “adil paylaşım ilkesi” kapsamında faydalanmaktadır.
IPA NASIL UYGULANIR?
IPA ile desteklenebilecek konular, AB’nin politika ve stratejilerine uygun olarak, 7 yıl süreli bütçe dönemlerinin başlangıcında belirlenmektedir. Bu konulara yönelik ülke programları ve proje belgeleri ise birbirleriyle güçlü bağlantılar içerecek bir biçimde ve AB makamları ile yapılan müzakereler neticesinde hazırlanmaktadır. Böylece, IPA kapsamında gerçekleştirilen her bir projenin, tanımlanan genel amaç ve hedeflere hizmet etmesi temin edilmektedir.
IPA’nın uygulama kuralları da benzer süreçler izlenerek, her bir dönem için tek tek belirlenmektedir. Öncelikle AB, ilgili IPA dönemine dair yasal düzenlemelerini çıkarmakta, devamında da Türkiye ve AB arasında imzalanan uluslararası anlaşmalarla uygulama detayları belirlenmektedir.
IPA’nın uygulanabilmesi için çıkarılan yasal düzenlemelerin yanında, Türkiye’de de bir idari yapılanmanın kurulmuş ve işler olması gerekmektedir. Bu bağlamda yıllar içerisinde 10’un üzerinde kurum ve kuruluşta konuya özgü birimler kurulmuş ve her birinin görev ve sorumlulukları ilgili genelge ve protokollerde detaylı bir biçimde tanımlanmıştır.
Türkiye’deki IPA finansmanında, finansmanın doğrudan Avrupa Komisyonu tarafından sağlandığı ve yönetildiği doğrudan yönetim modelinin yanı sıra finansmanın Avrupa Komisyonu dışında kalan ortak kuruluşlar veya diğer ilgili ve yetkili kuruluşlar tarafından yönetildiği dolaylı yönetim modeli de kullanılmaktadır. İki yönetim modelinin Türkiye’deki uygulanma sıklığına bakıldığında, çoğunlukla dolaylı yönetim modelinin benimsendiği ve finansman yönetimi görevinin AB bütçesinin uygulanmasına yönelik AB düzenlemelerinin öngördüğü tüm koşulları karşılayan, akredite Türk kurumlarınca yerine getirildiği görülmektedir.
Dolaylı yönetim modeli kapsamında IPA’nın Türkiye’de uygulanmasına yönelik genel koordinasyon görevi Ulusal IPA Koordinatörü (NIPAC) olarak belirlenmiş olan Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığına verilmiştir. Söz konusu sorumluluk, programın hazırlanmasından kapatılmasına kadar uzanan ilgili tüm süreçleri kapsamaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Ulusal Yetkilendirme Görevlisi olarak hizmet vermektedir ve Türkiye’ye sağlanan IPA fonlarının mali yönetimine ilişkin tüm sorumluluğu üstlenerek, harcamaların hukuka ve kurallara uygunluğunu sağlamaktadır. Ulusal Yetkilendirme Görevlisi, IPA hesapları ile mali işlemlerin yönetiminden ve iç kontrol sistemlerinin etkin bir şekilde işleyişinden sorumludur.
Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB), IPA kapsamında gerçekleştirilen satın alma işlemleriyle ilişkili; bütçelerin hazırlanması, ihaleler, sözleşmelerin yapılması, ödemeler, muhasebe ve mali raporlama hizmetlerinden sorumludur. Bütçe uygulamaları ile ilgili görevleri üstlenen ve çok yıllı sektörel operasyonel programlardan sorumlu diğer dört ihale makamı ise şu şekilde sıralanmaktadır:
IPA’nın Kırsal Kalkınma Bileşeni olan Kırsal Kalkınma Programının (IPARD) seçilmiş illerdeki uygulama ve ödemelerinden Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu sorumludur.